Son Yıllara Damgasını Vurmuş Katiyen Vakit Ayrılması Gereken Biyografik Sinemalar

Lanskyhttps://www.imdb.com/title/tt5078852/?ref_=nv_sr_srsg_0 

Ünlü lakin şanssız bir müellif olan David Stone’un hayatı, gangter Meyer Lansky’nin kendisini aramasıyla değişik bir hal alır. Yetkililer yıllardır Lansky’nin milyonlarca doları nerede sakladığını bulmaya çalışmaktadır. Lansky’nin Stone’u aramasının nedeni ise hayatı hakkındaki anlatılmamış gerçekleri ortaya çıkarmak istemesidir.

Mankhttps://www.imdb.com/title/tt10618286/?ref_=nv_sr_srsg_0

Mank, 1941 imali “Citizen Kane” sinemasının senaristlerinden olan Herman Mankiewicz’in hayat kıssasını mevzu ediyor. Herman Mankiewicz’i Gary Oldman’ın canlandıracağı biyografik üretimin direktör koltuğunda David Fincher yer alıyor. Mank, David Fincher’in babasının ölmeden evvel yazdığı senaryoya dayanıyor.

Suffragettehttp://www.imdb.com/title/tt3077214

İngiltere’de, bayanların oy kullanma haklarının olmadığı ve toplumsal ortamda pek göz önünde bulunamadıkları devirde, bu hakkı elde etmek için bayanların verdiği uğraş anlatılmaktadır. Başlarda barışçıl giden ortam, bayanların aldığı sert reaksiyonlarla, giderek ciddileşir.

The 33http://www.imdb.com/title/tt2006295

Yaşanmış gerçek bir olaya dayanan sinemada, 2010 yılında bütün dünyanın gözleri Şili’ye çevrilmiştir zira 100 yıllık bir altın – bakır madeni patlama sonrası çökünce, içindeki 33 madencinin 69 gün boyunca yeraltında mahsur kalır. Bir memleketler arası kurtarma grubu gece-gündüz demeden tuzaktaki adamların arkadaşları, aileleri, dünyanın önünde ve en kıymetlisi vakit tükenmeden madencileri kurtarmalıdır.

In the Heart of the Seahttp://www.imdb.com/title/tt1390411

1820 yılında Nantucket isimli balina avlamakta olan bir geminin, dişli bir İspermeçet balinasının saldırısı sonucunda parçalanmasını mevzu alan sinema, Pasifik Okyanusu’nun kalbinde yaşanan bir hayatta kalma uğraşını husus alıyor. Yalnızca 8 kişinin canlı olarak kurtulduğu bu olay, daha sonra ünlü müellif Herman Melville’in doğuracağı Moby Dick efsanesine de ilham veriyor.

Florence Foster Jenkinshttp://www.imdb.com/title/tt4136084

New York’lu, varlıklı bir bayan olan Florence Foster Jenkins’in büyük bir hayali vardır. O da bir opera müzikçisi olmak. Piyasada ses getirmek için maddi olarak her şeye sahiptir, tek bir şey hariç: Florence’ın sesi çok berbattır. Ancak Florence bunu pek de kaygı etmemektedir. Opera sanatkarı olma hayali kuran ancak makûs sesi sebebiyle bunu bir türlü başaramayan ünlü mirasçı Florance Foster Jenkins’in gerçek hikayesini beyazperdeye taşıyan sinemanın direktör koltuğuna Umudun Peşinde sinemasıyla isminden kelam ettiren maharetli direktör Stephen Frears oturuyor.

Kill the Messengerhttp://www.imdb.com/title/tt1216491

San Jose Mercury muhabiri Gary Webb’in gerçek hayat hikayesinden yola çıkılan hikayede, Nikarugua’daki isyancılar ve California merkezli uyuşturucu ithalatıyla ilgili olarak CIA ile kurduğu sıkı bağlantı sayesinde uyuşturucu trafiğini ifşa eden gazetecinin diken üzerindeki hayatı aktarılıyor.

Big Eyeshttp://www.imdb.com/title/tt1126590

1950’li yıllarda çizdiği kendine has iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Margaret Keane’in, eşi Walter Keane ile yaşadığı güç çabasını beyazperdeye taşıyan sinema, Keane çiftinin ortalarındaki iktidar gerginliğini mevzu alan biyografik bir uyarlama. Karısının göze çarpan yeteneğini ve ortaya koymuş olduğu orijinal eserleri satış stratejisi adına sahiplenen Walter Keane, para ve şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret’ı gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile ‘Benim tablom!’ diyemeyen Margaret, kocasının baskına karşı çetin bir savaş verecektir.

Pawn Sacrificehttp://www.imdb.com/title/tt1596345

Soğuk Savaş devrinde geçen sinemada, Bobby Fischer Amerika’nın satranç alanında görmüş olduğu en büyük yetenektir. 1972 Dünya Satranç Şampiyonası gelip çatar ve Fischer ile Rus şampiyon Boris Spassky ortasındaki epik maç böylelikle başlamış olur. Ruslar o periyoda kadar satrançı domine eden taraftır lakin birinci kere Amerika’nın satranç masasında Rusya’ya karşı galip gelmesi ihtimali doğmuştur. Bu güçlü maçın heyecanı medyanın da tesiriyle yayılmaya devam ederken Fischer tüm dünyanın ona karşı bir komplo teşebbüsünde bulunacağı paranoyasını yaşamaya başlar…

Wildhttp://www.imdb.com/title/tt2305051

Cheryl Strayed çok sevdiği annesinin vefatıyla sarsılmış, uyuşturucu batağına saplanmış ve evliliğin sona ermesiyle kendini adeta kendi kendini yok etmeye adamış bir bayandır. Cheryl annesi Bobbi’nin anıları başta olmak üzere geçmişin kabuslarıyla boğuşurken bir anda radikal bir karar alır. Çantasını alıp yollara düşecek ve Amerika’nın en uzun, güçlü ve tehlikeli bölgelerinden biri olan Pasifik Crest Yolu’nda tek başına yürüyecektir. Bu tehlikeli lakin tazeleyici macera müddetince yorgunluk, ümitsizlik ve karamsarlığın yanısıra ona yaşadığını hissettirecek hoş hislerle uzun bir ortadan sonra tekrar karşılaşacaktır.

static.srcdn.com

Concussionhttp://www.imdb.com/title/tt3322364

Amerikan Futbolu oyuncularının yaşadıkları önemli sakatlanmaların, kritik düzeydeki baş yaralanmalarının ve travmalarının, ömür uzunluğu sakat bırakan beyin sakatlıklarının trajik boyutunu perdeye taşımayı hedefleyen Landesman, bir mecmua haberinden yola çıkarak oluşturduğu hikayede, bu cinsten hasarların tekrarlanmasının, oyuncular ve onların hayatlarını nasıl etkilediğini vurguluyor.

The Danish Girlhttp://www.imdb.com/title/tt0810819

David Ebershoff’un birebir isimli kitabından uyarlanan Danimarkalı Kız, Lili Elbe ve Gerda Wegener’in gerçek hayatlarından esinlenen çarpıcı bir aşk öyküsü. Direktörü Oscar ödüllü Tom Hooper olan sinema, Lili’nin bir transgender olarak çığır açan seyahatini ve Gerda ile olan evliliklerinin sıradışı hikayesini anlatıyor. Sinemanın başrollerinde Oscar’lı oyuncu Eddie Redmayne, Alicia Vikander, Ben Whishaw, Sebastian Koch, Amber Heard ve Matthias Schoenaerts yer alıyor.

Unbrokenhttp://www.imdb.com/title/tt1809398

Louis Zamperini Amerikalı bir uzun uzaklık koşucusudur. ABD Olimpiyat Kadrosunda ülkesini 1936’da Berlin’de düzenlenen Olimpiyat oyunlarında temsil eder. Dereceye girip madalya kazanamaz fakat dayanılmaz bir final performansı ortaya koyar. O denli ki Adolf Hitler kendisiyle tanışmak ister. 4 yıl sonra Zamperini Tokyo’daki Olimpiyat oyunlarında favori isimlerden biridir. Lakin o yılki Olimpiyatlar II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle iptal edilir ve Zamperini savaşta istekli olarak misyon alır. Pasifik’te geçirilen bir kaza sonrası iki silah arkadaşıyla hayatta kalmayı başarır ve 47 gün sürecek bir hayat çabası verirler. Ne var ki kendilerini kurtaranlar düşman taraf olan Japon Deniz Kuvvetleridir ve kurtardıkları savaş esirlerine azap yapmaktan da geri kalmazlar…

Anthropoidhttp://www.imdb.com/title/tt4190530

SS generali Reinhard Heydrich’e düzenlenen suikast operasyonu Anthropoid’i bahis alan sinema tarihi gerçeklere dayanıyor. Gerçek bir kıssadan uyarlanan sinemada Hitler’in 3. adamı olan Heydrich, Nihai Tahlil projesinin mimarı olarak tarihin en büyük utançlarından birine ön ayak olurken bir yandan da sürgündeki Çekoslavakyalı askerlerin maksadı haline geliyor.

The Founderhttp://www.imdb.com/title/tt4276820

İki kardeşin yenilikçi fast food restoranını(McDonald’s), hırs, inat ve acımasızlık kombinasyonu ile dünyadaki en büyük restoran işletmelerinden birine haline getiren bir satış vazifelisi Ray Kroc’un kıssası.

Invictushttps://www.imdb.com/title/tt1057500/?ref_=nv_sr_srsg_0

Nelson Mandela’nın ülkesinde birliği ve beraberliği sağlamak için Güney Afrika futbol grubu kaptanıyla yaptığı işbirliğinin öyküsünü aktaran usta direktör, Mandela’nın şimdi seçildiği devri beyazperde’de irdeliyor. Yeni işbaşı yapan Mandela, milletinin ırk ve ekonomik nedenlerden ötürü ayrımcılığa uğradığını bilmektedir. Mandela sporun milletlerarası lisanı sayesinde insanları birleştireceğine inandığı için, 1995 Dünya Kupası’nda Güney Afrika futbol grubunu takviyeler.

Lincolnhttps://www.imdb.com/title/tt0443272/?ref_=nv_sr_srsg_3

Sinema, Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. Lideri olan ve kuzey eyaletlerinde 1861-1865 yılları ortasında yaşanan iç savaşa öncülük eden Lincoln’un son periyotlarına ışık tutuyor. İç Savaş’ın hararetli günleri geride kalınca, Abraham Lincoln ile kabinesi ortasında fikir ayrılıkları da su yüzüne çıkacaktır. En önemli görüş ayrılığı ise kölelik konusunda yaşanacaktır…

The Walkhttp://www.imdb.com/title/tt3488710

1974 yılında Fransız ip cambazı Philippe Petit, mesleğinin tahminen de en tehlikeli denemesine girişir: Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin ortasındaki boşlukta yürümek! Philippe Petit, akıl hocası Papa Rudy’nin yardımı ve takviyesiyle tüm manilere ve risklere meydan okuyarak kulelerin ortasına ip gerip bu tehlikeli yürüyüşü gerçekleştirmeyi planlar. Philippe Petit, milletlerarası bir takımın dayanağıyla, Lider Richard Nixon’ın istifa edebileceğini açıklamasından bir gün evvel kulelerin ortasına çelik kablo düzeneğini yerleştirir. O günlerde şimdi tamamlanmamış olan ve kısmen kullanılan kulelerin ortasında dans eden bu cambaz, tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başaracaktır.

Snowdenhttp://www.imdb.com/title/tt3774114

Amerikan hükümetinin ‘güvenlik’ ismi altında e-postalara, toplumsal medya hesaplarına, cep telefonu iletilerine, hard disklere, kredi kartı ekstelerine ve hatta bilgisayar kamerasına kadar erişebildiğini öğrenen Edward Snowden, hükümet saklı hesap olmadığını ve tüm bunların bâtın kanunlarla yasallaştırıldığını 2013 Haziranı’nda tüm dünyaya duyurur. Snowden o anda “Amerikan tarihinin gördüğü en büyük vatan haini” ilan edilirken tıpkı vakitte da bir kahramana dönüşecektir…

Capotehttps://www.imdb.com/title/tt0379725/?ref_=nv_sr_srsg_0

New York Times gazetesinde bir haber 1959 yılında geçiyor : Kansas’ta vuku bukan bir cinayet baştan sona vahşet doludur. Bir aileden dört kişinin canına kıyılmıştır. Bu yazıyı okuyan Truman Capote de mecmuada misyonlu bir muharrirdir. Bu olaydan ziyadesiyle etkilenir. Her ne akdar böylesi öyküleri çok kere denk gelmiş de olsa Capote bu sefer farklı bir biçimde etkilenir. İçindeki hisin izinde mecmuadan onay alarak, meslektaşı Harper Lee ile birlikte olayın vuku bulduğu yere gerçek yola çıkarlar. Bu seyahatte onların edindiği her türlü bilgi ve tecrübenin, görgü şahitleri ve polis raporları dahilinde, sanı
klarla yapılan görüşmelerin ışığında şekillenen bir roman ortaya çıkar. Amerikan edebiyatında yerini bulan Soğukkanlılıkla isimli yapıttır bu.

Love & Mercyhttp://www.imdb.com/title/tt0903657

Münzevi müzisyen Brian Wilson’ın hayatını anlatan sinema, sanatkarın 1960’lı yıllardaki başarılarından The Beach Boys günlerine uzanan bir çizgide ilerliyor. Wilson’ın hem müzik kelamı muharriri hem solist olarak sürdürdüğü sanatçı kişiliğinin yanı sıra yaşadığı ruhsal meseleler da sinemada odaklanılan noktalardan biri. Babasının yol açtığı travmaları yıllarca taşıyan Wilson’ın gördüğü tedaviler ve Melinda Ledbetter ile yaşadığı aşkın da ele alındığı filmde Wildson’ın gençliğini Paul Dano, ileri yaş devrini John Cusack canlandırıyor.

McFarland, USAhttp://www.imdb.com/title/tt2097298

Tecrübeli bir koç olan Jim White, hayatında bir müddettir birtakım sorunlarla çaba etmektedir. Yaşadığı birtakım bahtsız olaylardan dolayı California’nın en yoksul bölgelerinden olan McFarland’a yerleşir. Jim White burada, genç lise öğrencilerinin spora olan yatkınlıklarını keşfeder ve onların gizli kalmış potansiyelini ortaya çıkartmak ister. Gençleri bir müsabakaya hazırlayan White, onlara hayatlarının fırsatını da sunacaktır.

Fridahttps://www.imdb.com/title/tt0120679/?ref_=nv_sr_srsg_3

Sanat dünyasının ‘ilk’lerinden ve en özel bireylerinden biri… Bir ressam: Frida Kahlo… Kocası Diego Rivera ile hayli değişik ve çağdaş bir münasebeti vardır. Bunun yanısıra politik ve cinsel özgürlüğün asla kısıtlanamayacak özgürlükler olduğuna inanmaktadır. Pekala Frida, baskıcı devrin ‘önemli’ ve ‘tek’ bayan ressamı olurken neler yaşanmış, neler düşünmüş ve neler konuşmuştur?

A Street Cat Named Bobhttp://www.imdb.com/title/tt3606888

Memleketler arası en çok satan kitaplar listesindeki birebir isimli kitaptan ve gerçek bir öyküden uyarlanan sinemada James Bowen, Londra’da yaşayan evsiz ve rehabilitasyonda olan eski eroin bağımlısıdır. Sokaklarda müzik söyleyerek hayatını sürdürmektedir. Bir gün sokakta bulduğu hasta sokak kedisini tedavi etmek için meskenine alır ve hayatı değişmeye başlar…

Eddie the Eaglehttp://www.imdb.com/title/tt1083452

Sinema, İngiltere tarihindeki en ünlü kayak atlamacı Michael Edwards nam-ı kıymet Eddie the Eagle’ ın ilham verici üstün muvaffakiyetini mevzu ediniyor. Edwards’ın spora ‘asla vefat deme’ yaklaşımı tasvir edilir. Eddie kayakla atlamaya başlamadan evvel bir çok spor kolunda talihini dener. 1984 Kış Olimpiyatları’nda İngiliz grubuna giremez ve kısmını kayakla atlama olarak değiştirir. Sinema tıpkı vakitte Edwars’ın sıra dışı ihtimaller ve çabalar karşısındaki insani ruhunu ve direncini kutlar.

Chaplinhttps://www.imdb.com/title/tt0103939/?ref_=nv_sr_srsg_7

Güzel tanıdığımız bir kahramanı bu sefer sinema aracılığı ile yaşama bahtına sahibiz. Charlie, bir vodvil kümesi ile çeşitli turnelere katılarak hayatını kazanmaktadır. Bir Amerika turnesinde ki annesi Hannah da ortalarındadır, Mack Sennett tarafından keşfedilince dünyaca ünlü olmasını sağlayacak sessiz sinema dalına birinci adımını atmış olur.Şorlo rolü ile dünya çapında bir ünün sahibi iken özel hayatındaki çalkantılar, her geçen gün daha çok yıpratır onu. Bir yandan da Amerika’daki politik atmosferin düzgünce kızışması ve Hollywood’daki konumist avı nedeni ile ABD’ye girişinin engellenmesi, hayatındaki zorlukları pekiştirecektir.Film, merceğini Chaplin’in Britanya’da yoksul bir ailede başlayan çocukluğundan, vefatından dört sene öncesine kadarki sürece odaklıyor.

The Aviatorhttps://www.imdb.com/title/tt0338751/?ref_=nv_sr_srsg_0

Sinema, hiçbir şey olanı milyarlara dönüştüren Howard Huges üzerine bir biyografik çalışmadır. Kendisi havacılık ve sinema alanında parlasa da aşk hayatı da gereğince göz kamaştırıcıdır. İkinci Dünya Savaşında bile uçaklarını savaş uçaklarına uyarlayarak mesleğini üstlere çıkartmıştır. Lakin her şey Hughes için yanlışsız değildir zira onun kendi üzerinde yarattığı baskı birçok erkeğin asla tahammül edemeyeceği cinstendir. Gökler Hakimi’nde dikkati çeken isimler Leonardo DiCaprio ve Cate Blanchett olarak seyircisi ile buluşuyor.

Selmahttp://www.imdb.com/title/tt1020072

1965’te Alabama eyaletinin Selma kentinden eyalet başşehrine giden 87 km’lik bir yol vardı. Bu yolda o devir ABD tarihine geçen üç protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Martin Luther King’in öncülük ettiği bu yürüyüşler, kamuoyunu harekete geçirdi ve periyodun ABD Lideri Johnson Oy Hakkı Kanunu konusunda köşeye sıkıştı. Nihayetinde protestolar tesirli oldu ve kanun çıktı.

Trumbohttp://www.imdb.com/title/tt3203606

Yetenekli senaryo muharriri Dalton Trumbo’nun hayat kıssasından kesitler taşıyan sinemada; 1940 periyodunda başlatılan cadı avı ve bu sebeple Hollywood’daki pek çok yıldız ismin başlarının belaya girmesi perdeye taşınacak! Kara listede doruklarda yer alan Trumbo’nun hikayesi, Roach’ın ellerinde mizah tarafını de kaybetmeden anlatılacak üzere görünüyor.

Sully http://www.imdb.com/title/tt3263904

Sully, 15 Ocak 2009’da arızalanan yolcu uçağını Hudson Nehri’ne indirmeyi, bir nevi imkansızı başarıp kahraman haline gelen pilot Chesley Sullenberger’i husus ediniyor. Kaptan Sully elverişsiz şartlarda uçağı Hudson Irmağı’na indirmeyi başarıp 155 yolcunun hayatını kurtarmıştı. Lakin he
r ne kadar medya ve halk tarafından usta uçuş yeteneği, hamaseti ile gündeme gelse de birtakım yetkililer tarafından açılan soruşturma nedeniyle prestijini ve işini kaybetme tehlikeli ile yüz yüze gelecektir.

The Hurricanehttps://www.imdb.com/title/tt0174856/?ref_=nv_sr_srsg_0

Robin ‘Hurricane’ Carter, bir boks efsanesidir. Büyük bir yükselişin yaşandığı mesleğinde orta siklet kısmında unvanın bir numaralı adayıdır. Bir gün sevdiği bir arkadaşıyla New Jersey’de bir barda vakit geçirirken yerde üç kişinin hayatını kaybettiği kanlı bir cinayetler silsilesi meydana gelir. Carter, cinayet davasının bir numaralı kuşkudur. Tüm mesleği yerle yeksan olurken Carter öldürdüğünden şüphelenilen üç kişi için tam üç defa müebbet mahpus cezasına çarptırılacaktır.

La Mômehttps://www.imdb.com/title/tt0450188/?ref_=nv_sr_srsg_0

Ünlü Fransız müzikçi Edith Piaf’ın hayatını bahis alan Kaldırım Seçesi, müzikçinin çocukluğundan vefatına kadar olan müddette, muvaffakiyetlerini, özel hayatındaki çöküşleri ve hayalkırıklarını ele alıyor.

127 Hourshttps://www.imdb.com/title/tt1542344/?ref_=nv_sr_srsg_0

Genç dağcı Aron Ralston, kimseye haber vermeden çıktığı seyahatinde Utah yakınlarında Moab bölgesinde büyük bir kaya modülünün ortasına sıkışır. 5 gün boyunca hayatta kalmak için elinden geleni yapan Aron’ı oradan kurtaracak kimse yoktur. Tek dermanı yeniden kendisidir… 5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış bir formda aç ve suzu kalan Aaron, başta sevgilisi olmak üzere, ailesi ve yolda karşılaştığı iki dağcı kızdan yardım bekler evvel. Lakin vakit geçtikçe kimsenin ondan haberi olmadığını anlar… 5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kaldığı kayada içsel meseleleriyle başbaşa kalan Aaron tıpkı vakitte yüreği ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm taraflarıyla de yüzleşir..

The Last Emperorhttps://www.imdb.com/title/tt0093389/?ref_=nv_sr_srsg_0

Sinema tarihinin en çok ödül alan, en geniş takımlı sinemalarının başında gelen Son İmparator destansı bir hikayedir: 2 yaşında tahta çıkan Çin’in son imparatoru Pi Yi’nin gözünden 60 yılın hikayesi. Çekimi 2,5 yıl süren, 19 binden fazla kişinin rol aldığı sinema çok şık ve estetik bir ‘görkemli yapım’dır. Bertolucci sinemasının izlerini de taşır: ‘Yasak Kent’in avlusunda binlerce figuranla çekilen sahnelerden ipek çarşafların altında belirli bilinmeyen sevişen üç vücuda kadar…’

Rayhttps://www.imdb.com/title/tt0350258/?ref_=nv_sr_srsg_0

Ray, kendi halinde yaşayıp giden, hayalleri olan küçük bir çocuktur. Yaşadığı epey trajik bir olay sonucunda hayatına kör olarak devam etmek zorunda kalır. Yaşadığı bu acıya karşın hayata dair umudunu kaybetmez ve yesyeni, taze hayallerle hayat seyahatine devam etmeye karar verir. Ray, karşısına çıkan pürüzlerle savaşacak ve dünyanın en değerli müzisyenlerinden biri haline gelecektir. Küçük Ray, hem ismiyle hem de soyadıyla tanınan Ray Charles olacaktır.

Controlhttps://www.imdb.com/title/tt0421082/?ref_=fn_al_tt_1

Müzik tarihinin, nitekim de nev’i şahsına münhasır figürlerinden biriydi Ian Curtis. İşte, 2007 imali ‘Kontrol’, efsanevi Joy Division kümesinin mikrofonu Ian Curtis’in hikayesini anlatan ve 2007 Cannes Sinema Şenliği Direktörler Haftası’nın açılış sineması olarak, topladığı övgü ve ödüllerle bilhassa dikkat çekmiştir. Post-rock periyodunun en cafcaflı yapıtlarına imza atan, isminden ötürü tartışmalı bu küme, özgün punk sound’unun en meşhur temsilcisi olarak kabul ediliyor bir çok önemli müzik otoritesine nazaran… Joy Division, yalnızca iki stüdyo albümüyle büyük bir muvaffakiyet yakalamış ve solistleri Ian Curtis’in 1980 yılında intihar etmesi üzerine dağılmıştı. (Daha sonrasında New Order ismindeki ekol de JD kümesinin küllerinden doğmuştur). ‘Control’ün direktörlüğünü Hollandalı ünlü fotoğraf sanatkarı ve görüntü klip direktörü Anton Corbijn üstlenmiş bulunuyor. Corbijn Depeche Mode, U2, Nirvana, Nick Cave and the Bad Seeds ve Joy Division üzere kümelere çektiği, klasikleşmiş görüntü klipleriyle tanınıyor. ‘Control’ Corbijn’in birinci uzun metraj sineması.

The Theory of Everythinghttp://www.imdb.com/title/tt2980516

Sinema, çağdaş bilim ve teknoloji tarihini değiştiren İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking’in hayatını ve karısı Jane Hawking ile olan alakasını, üniversite periyodundan itibaren ele alıyor. Stephen Hawking Cambridge Üniversitesi’nin dehasıyla dikkat çeken bir öğrencisiyken 1965 ve 1991 yılları ortasında evli kalacağı Jane Wilde ile tanışır. İkisinin memnun birlikteliği, Hawking’e şimdi 21 yaşındayken teşhisi konulan hastalıkla öteki bir boyut kazanır. Tüm olasılıklara meydan okuyan çift evlenip çocuk sahibi olurlar. Yıllar Hawking’in hastalığını daha da şiddetlendirir ve sonunda bağlarının hudutlarını zorlayan bir noktaya sürükler.

October Skyhttps://www.imdb.com/title/tt0132477/?ref_=nv_sr_srsg_0

Gerçek bir hikayeden sinemaya aktarılan ‘October Sky – Ekim Düşü’ tüm erkek çocukların babaları üzere madenci olmalarının beklendiği bir kasabada, ailesinin onun için hazırladığı geleceğin dışına çıkmaya çalışan, büyük hayalleri olan bir gencin öyküsünü anlatıyor. 50’li yıllarda Batı Virginia’nın Coalwood kasabasında maden kontrolörü olarak çalışan John Hickam’ın (Chris Cooper) en büyük isteği, oğulları Jim ve Hower’ın da kendi üzere kontrolör olmalarıdır. Lakin Jim bir futbol bursu kazanmıştır ve Hower’ın ise çok diğer hayalleri vardır.

The Motorcycle Diaries https://www.imdb.com/title/tt0318462/?ref_=nv_sr_srsg_0

1950’li yıllar
ın başlarında Ernesto ve Alberto isimli iki genç, Arjantin’in başşehri olan Buenos Aires’ten bir motosikletin zirvesinde yola çıkarlar. Bir mühlet sonra araçları arızalanır ve gençlerin otostop çekmesi gerekmektedir. Artık tekrar halka iç içedirler. Bu durum, Latin Amerika’nın düşündüklerinden çok daha farklı bir yer olduğunu onlara fark ettirecektir. Kıtanın yaşadığı acılar, çarpık kentleşme, adaletsizlikler, yolsuzluklar, bu iki genci değiştirecektir. Bu sürprizlerle dolu seyahat, yalnızca bu iki genç adamın değil, bir sürü ulusun yazgısını değiştirecektir.

Walk the Linehttps://www.imdb.com/title/tt0358273/?ref_=nv_sr_srsg_0

Sinema Country muzik yapan Johnny Cash’in hayatını kronolojik olarak perdeye getirmektedir. O bu yola birinci çıktığında, bu kadar yükselebileceğinin şuurunda değildi. O devirde şimdi hiç karşılaşılmamış olan bir siyah giyinen adam modeli ve kendine mahsus uslubu ile Amerikan kültürü üzerinde önemli tesirler bırakmıştır. Elbette aşk gündeme gelince June’a olan sevdası ile de ilgiyi üzerine toplamıştır. Geride bıraktıklarına bakınca hiç elbet günümüz rock, funk ve rap müzikçilerinin bir cins ilham kaynağı olarak iz bıraktığı aşikardır.

The Social Network https://www.imdb.com/title/tt1285016/?ref_=nv_sr_srsg_0

Bir Ekim gecesi, yıl 2003. Mark Zuckerberg, sarhoş başla Harvard Üniversitesi’nin sistemine sızar. Kız arkadaşı tarafından terk edilmiştir ve bunun acısını yerleşkedeki tüm kızların bilgisinin olduğu bir veritabanında birleştirmek ister. Yazdığı uygulamada ekranın iki yanındaki kızların fotoğraflarını oylayarak hangisinin daha hoş olduğu seçilebilmektedir. Mark sayfanın ismine Facemash ismini verir. Sitenin başarısı süratle yayılır ama Mark’ın bayanlara olan nefreti ve bu yolda saklılık kurallarını ihlal etmiş olması Harvard Üniversitesi’nin de yansısı çeker. Bu durum sitenin evrilerek Facebook’a dönüşmesine imkan sağlar. Öncelikle sadece Harvard’da kullanılan Facebook, daha sonra öteki üniversitelerde de açılır ve Ivy League’den Silikon Vadisi’ne tüm dünyada yayılmaya başlar. Toplumsal medya denince günümüzde akla gelen birinci uygulamalardan olan Facebook’un gerisinde yatan gerçekler, oluşumunun hikayesi ve günümüz dünyasına sunduğu artı ve eksiler Mark Zuckerberg’in öyküsünden yola çıkılarak ele alınıyor.

Pridehttp://www.imdb.com/title/tt3169706

1984 yılında şimdi 20 yaşındaki gey Joe, Bromley’den Londra’ya Onur Yürüyüşü’ne katılmak için gelir. Hissettiği tereddüt bir küme geç gey erkek ve lezbiyen ile tanışınca yerini rahatlamaya bırakacaktır. Gethin’s Soho Kitapevi’nde bir ortaya geldiği bu gençler aslında devrin başbakanı Margaret Thatcher tarafından güzel görülmemektedir. Öte yandan tıpkı günlerde maden personelleri çalışma şartları nedeniyle greve gitmiştir. Kuzey İrlandalı aktivist Mark Ashton ezilen iki kanadın birlik göstermesi gerektiğini savunur. Eşcinsel gençler, bir İrlanda kasabasına yardım için harekete geçerler ve gönülden yardımları toplumda karşılık bulur. Öte yandan iki kümesinde güçlenmesini istemeyenlerin sabotajı hiç de uzak değildir…

The Big Shorthttp://www.imdb.com/title/tt1596363

Bölüm dışından dört kişi büyük bankaların, medyanın ve hükümetin görmekten kaçındığı şeyi, ekonominin global çöküşünü gördüğünde akıllarına bir fikir gelmişti: Büyük Açık. Yavuz yatırımları, onları her şeyi ve herkesi sorgulamalarının gerektiği çağdaş bankacılığın karanlık, hassas noktasına götürecek. Michael Lewis’in çok satan kitabına ve gerçek bir kıssaya dayanıyor.

Hidden Figureshttp://www.imdb.com/title/tt4846340

Katherine G. Johnson, Dorothy Vaughan ve Mary Jackson tarihin anlatılmayan öykülerinden birine sahiptir. 3 siyahi kökenli bayan NASA’da büyük işlere imza atmaktalardır. Uzay ve bilimlerinin derinliklerindeki meseleleri fevkalade zekalarıyla çözmeye çalışan bu bayanlar gelmiş geçmiş en kıymetli NASA operasyonlarından birinde de büyük rol oynayacaklardır. Dünya yörüngesine çıkan birinci Amerikalı astronot John Glenn’in bütün dünyayı heyecana boğan operasyondaki her adımı bu 3 zeki bilim bayanının yardımıyla olacaktır.

Straight Outta Compton http://www.imdb.com/title/tt1398426

1987 yılında California’daki Compton sokaklarından NWA (Niggaz Wit Attitudes) isminde 5 genç adamdan oluşan bir küme çıkar ve hayat hakkındaki isyankar görüşleri ile kendi müziklerini kullanarak Hip Hop kültüründe bir ihtilal yaparlar.

Lionhttp://www.imdb.com/title/tt3741834

5 yaşındaki Hintli bir çocuk ağabeyinin geri dönmesini beklerken bir tren vagonunda uyuyakalır. O uyurken trenin yola çıkması sonucu küçük çocuk uyandığında kendini konutundan kilometrelerce uzakta bulur. Artık kayıptır ve konuta nasıl döneceğine dair bir fikri yoktur. Kendini Calcutta’da bulan küçük çocuk büyük uğraşlardan sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinilir ve sevgiyle büyür. Lakin ailesini bulma isteği giderek bir saplantıya dönüşür. Elinde hiçbir şey olmadan ilerlemeye çalışan genç adamın içindeki çaresizlik vakitle hayatını da etkilemeye başlar…

The Imitation Gamehttp://www.imdb.com/title/tt2084970

II. Dünya Savaşı Nazi Almanyası’nın hâkimiyetinde birden çok cephede çok çetin biçimde devam etmektedir. İngiliz İstihbaratı tüm ağır eforlarına ve yüzlerce kişiyi çalıştırmasına karşın Almanların kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözmeyi başaramamıştır. Almanların çok kapalı bir biçimde şifrelediği bu yazışmalar, İngilizlere ve müttefiklerine çok ağır kayıplara mal olmuştur. Tahlil olarak İngiliz hükümeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı çatısı altında ülkenin en düzgün şifre çözen beyinlerini ve kriptoloji uzmanlarını toplar. Bu isimlerden biri de farklı çalışmalarıyla tanınan ve kendi yollarından ödün vermeyen genç profesör Alan Turing’dir. Turin
g’in gruba katılması istikrarları alt üst edecek ancak o güne kadar hiç denememiş büyük çaplı bir teşebbüsün de kapısını aralayacaktır.

Hacksaw Ridgehttp://www.imdb.com/title/tt2119532

İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan Ordusu’ndan Medic Desmond T. Doss, Okinawa Savaşı’nda vazife yaparken insanları öldürmeyi reddeder ve Amerikan tarihinin birinci Onur Madalyası’na layık görülen vicdani retçisi olur. Sinema, bu tek bir kurşun sıkmadan 75’e yakın kişiyi kurtaran kahramanın kıssasını ele alıyor.

Green Bookhttps://www.imdb.com/title/tt6966692/?ref_=nv_sr_srsg_0

Yeşil Rehber, ünlü bir piyanist ve konser çeşidi kapsamında onun sürücüsü olarak çalışan Tony’nin öyküsünü anlatıyor. Tony Lip, Bronx’taki bir İtalyan Amerikan mahallesinde yaşamaktadır. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ise konser çeşidi için hazırlanmaktadır. Ünlü müzisyen tıp kapsamında Manhattan’dan güneye yanlışsız birçok yere gidecektir. Kendisi ile kent şehir gezecek bir sürücü arayışında olan Shirley, bir müddettir işsiz olan Tony’yi işe alır. Tony, seyahat sırasında Afro-Amerikalılar için inançlı olan güzergahları kullanabilmek için “The Green Book” isimli kılavuzdan yardım alır. Dr Shirley ve Tony çıktıkları bu seyahatte ırkçılıkla, tehlikeyle ve beklenmedik nezaketle karşılaşır. İkili bu kuvvetli seyahatlerinde farklılıklarını bir kenara bırakmak zorundadır.

Hamiltonhttps://www.imdb.com/title/tt8503618/?ref_=nv_sr_srsg_0

Hamilton, Amerikan tarihini ve Amerika’nın kurucu isimlerinin başında gelen Alexander Hamilton’ın hayat kıssasını husus ediyor.