Türkiye’de enflasyonun yüzde 60’ın üzerine çıkmasının akabinde milletlerarası yatırım bankaları kestirimlerini üst taraflı revize ettiler.
- Reklam -
Yurt içindeki kurumların raporların da yükseliş beklentisinin sürdüğü görüldü.
Goldman Türkiye’de enflasyonun %65’in üzerinde, JPMorgan %65-70 aralığında seyretmesini bekliyor.
Goldman Sachs, enflasyonun bu yılın büyük kısmında yüzde 65’in üzerinde kalmasını beklediğini açıkladı. Kuruluş Mayıs ve Haziran aylarında ise yüzde 67,0 düzeylerinde bir tepe görülebileceğini tabir etti. Goldman daha evvel tepenin yüzde 60’ın çabucak üzerinde olacağı, yıl sonunda ise yüzde 45 düzeylerine ineceği iddiasında bulunmuştu.
- Reklam -
JPMorgan ise enflasyonun yıl sonuna çok yakın bir vakte kadar yüzde 65-70 aralığında seyretmesini beklediğini açıkladı.
JPMorgan geçen ay enflasyon iddiasını yıl sonu için yüzde 40,2’ye yükseltmişti.
Kurumların raporlarında da yükselişin bitmediği görülüyor
Şekerbank raporuna nazaran, üretici maliyetlerindeki artışın tüketici enflasyonuna etkilerinin tamamlanmadığı ve maliyetlerin fiyatlar üstünde baskı yaratmaya devam etmesini beklediklerini, ayrıyeten kur geçişkenliğinin de devam ettiğini gördüklerini belirttiler.
Vakıfbank’ın raporunda ise, Yİ-ÜFE’deki yükselişin devam etmesi ve TÜFE ile ortasındaki makasın açılmasının önümüzdeki aylarda enflasyon üzerinde üst taraflı baskının devam edeceğini gösterdiğini, kira artışı ve hizmet fiyatlarındaki güncellemenin gecikmeli görülmesiyle TÜFE üzerinde üst taraflı baskının süreceğini belirtti.
İşbank raporunda da jeopolitik gelişmelerin global ekonomik aktivite ve güç fiyatlarının seyrine ait yarattığı belirsizliğin yurt içinde enflasyon beklentilerinde bozulmaya yol açtığının görüldüğünü, son periyotta tütün eserleri, çeşitli besin eserleri ve doğal gazda yapılan fiyat artışlarının da yıllık TÜFE artışına önümüzdeki aylarda da dayanak vereceğinin düşünüldüğü belirtildi.
Ekonomist Güldem Atabay bundan sonraki basamağın %70-80 bandı olduğunu düşünüyor.
Güldem Atabay, Para Analiz’deki ‘Bu çukura nasıl düştük nasıl çıkarız’ başlıklı değerlendirmesinde, Türkiye’de yaşanan enflasyon fırtınasının dünya iktisadında izlenen enflasyon artışından öteye bir durumda olduğunu ve faizsizlik takıntısı ile para siyasetinin yok edilmesi, TL’nin savrulmaya bırakılması, KKM üzere bir ucube ile Hazine’ye bindirilen çok faiz yükü maliyetine katlanarak TL desteklenirmiş üzere yapılmasının temel nedenler olduğunu belirtti.
Yaz periyodu başlamadan yıllık manşet TÜFE enflasyonun %70-80 aralığına resmi datalarla dahi ulaşması kaçınılmaz.
Petrol fiyatları son günlerde izlenen gerileme kimseyi yanıltmamalı. Başta besin ile ilişkili olanlar (buğday gibi) tahıl ve imalat sanayiinde kullanılan metal emtia fiyatları yine pandemi periyodu tepelerini zorlar nitelikte. Çekirdek enflasyonun düzeyi ve üretici fiyatlarında gelinen düzey manşet TÜFE enflasyonun yükselmeye devam edeceğinin garantisi.
TÜİK ne kadar baskılasa da, makyajlasa da sokak, marketler, taban fiyat ve maaş artırımları, emekli maaş artırımı düzeyi gerçekte çok daha yüksek enflasyonun alım gücünü nasıl erittiğini ve kitleleri fakirleştirdiğini her gün deneyim edilmesi ile sonuçlanıyor. Enflasyonla uğraş edecek, yükselmesine mahzur olup düşürme yoluna sokacak gerçek siyasetler devreye sokulmuyor. Bu da TL’nin giderek kırılgan hale dönmesine ve enflasyonun varacağı düzeyin ucu açık hale dönmesine neden oluyor.