18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. Yıl Dönümü Töreni’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İngiltere’den Türkiye’ye getirilen sancak armağan edilmişti. Pekala bu Osmanlı sancağının özelliği ne? Nereden getirildi? Kim tarafından alındı? İşte o sancağın hikayesi…
Osmanlı, Arap yarımadasının Kızıldeniz tarafına hakimdi. Bütün Müslümanlar için kutsal olan Mekke ve Medine de bu yakadaydı. Lakin doğu yakası, yani Basra Körfezi tarafı da stratejik açıdan çok kıymetliydi. Bugün Kuveyt’in bulunduğu bölge Osmanlı yönetimi sisteminde ‘Basra vilayeti’ olarak geçiyordu. Arap yarımadasının Basra kıyıları da işte bu vilayete bağlıydı. Katar ise bu kıyılardaki Osmanlı hâkimiyet bölgelerinin stratejik noktalarından biriydi. Osmanlılar Katar’ın bulunduğu bölge için 16. yüzyıldan itibaren hem Portekizlilerle hem İngilizlerle çaba etmişti. Bu çaba daha sonra Vahhabi-Suudi Araplara karşı da devam etmişti.
19. yüzyıla gelindiğinde Katar, Osmanlı’nın Basra vilayetine bağlı bir kaza (ilçe) idi. Osmanlılar bu kazanın “kaymakam” sıfatlı yöneticisini oradaki mahallî aşiretlerden seçiyordu. Kaymakamlık her ne kadar Osmanlı’ya bağlı olsa da merkezden idaresi çok zordu. Sık sık problemler çıkıyordu. Hasebiyle telkin yahut müzakerelerle çözülemeyen sıkıntılara askeri müdahalelerin yapılması kaçınılmaz oluyordu. 1893’te tekrar bu türlü bir uyuşmazlık ortaya çıktı.